Macunla Birlikte Verilen Yıldız Falı.
İnsanlar, yüzyıllardan beri sonbaharda yorgunluk duymaktadırlar. Bu yorgunluk, kışın en yüksek düzeye çıkar. En sonunda bahar gelir; artık kendi kendisine «müjde» der. Geleceklerini karanlık görmezler ama, gene de kendilerine bir telkin yapılmasını, o telkinin etkisi altında kalmayı dilerler. Bu telkinler, Ortaçağ insanı için yalnızca sözle olmuyordu şüphesiz. Telkin unsurunu madde olarak görmek isterlerdi. Sağlık için en iyi telkin unsuru yenecek bir şeydir.
Bu ruhsalgereksinim, beş bin yıldır vardır. İnsanlar daima bir makama bağlanmayı amaç edinmiş ve bu amaçla mabetler kurulmuştur. Belki tarihini bilmediğimiz ilk Sümerler'den gelen bir gelenek vardır. Bu, zamanla Sümerler'e, sonra yakın ve uzak diğer bütün dünya ülkelerine geçmiştir. Mezopotamya'da Sümerler'in Nippur şehrindeki «İsin» mabedinde her yılın belirli bir gününde altın kaplar içinde yapılan bir macun halka dağıtılırdı. Bu, belki şu esasa dayanmaktaydı: «Kıştan yorgun çıktık. Bedensel ve ruhsalgüce ihtiyacımız vardır, önce bunu karşılarsak ötesi kolay. Gelecek yıla kadar sağlam kalırız ve sıkıntımız kalkar».
Bu gelenek yalnız Sümerler'de görülmüş de ondan sonra da bitmiş değildir. Özellikle Orta Doğu'da başlayan bu etki,süre gelmiş ve yeni şekillere bürünmüştür. Aradaki kademeleri yeterli derecede bilemiyoruz ama, bu geleneğin sürdüğü de bir gerçektir. 17. yüzyılın başlangıcından beri tek örneği Manisa'da gece ile gündüzün eşit olduğu (bir zamanlar dünyada yılbaşı, yahut dünyanın kurulduğu gün de sayıldığı) tarihte bir macun dağıtılmaktadır.
Mesir Macununun Formülü.
Bu arada, yani yirmi yüzyıl önce Orta Doğu'da bu macun geleneği başka bir şekle bürünmüştü. Trabzon'da Pontus Kralı Mithir-dates asrının bir tür cezalandırma şekli olarak uygulanan zehirleme ve zehirletme olayları da sık olduğundan buna bir çare aramıştır. Bu düşünceye olanak sağlayan zehirler de bilinmekteydi.
Kral, bunlara, yavaş yavaş önce az dozlarda alışmaya başlamış ve kendi de buna karşı antidot zehirlerin vücuttaki etkilerini giderecek bir macun hazırlatmıştı.
Bunun formülü günümüzde bilinmektedir ve Prof.F.N.Uzluk tarafından yayınlamıştır.
Bu macun yüzyıllardan beri çok meşhur olmuş ve yakın zamana kadar elimizde de formülünün bilinmesinden dolayı kullanılmıştır. Bunun ilk yapımcısı ve uygulayıcısının adı Mithîrdates yerine kısaltılarak Mithir olarak söylenmiştir. Eski Yunanlılar «Th» yi «s» olarak söyleyebildiklerinden Misir denilmiştir. Manisa'daki macunun ismi de mesirdir. Bunun Misir'den mesire dönüştüğü sanılmaktadır.
Ancak, Misir 56 çeşit maddeden oluşur. Mesirde 40 baharat vardır. Fakat bu isim yaklaşması, gerçek olarak kabul edilmemektedir.
Fakat yeni senenin ilk günü Manisa mesiri ile kutlanırken, aradaki 17. yüzyılda da Orta Doğu'da miktarı yediye kadar inen bazı yerlerde 56'ya kadar ulaşan yeni yeni karışımlar vardır ki, bunlar bilinmektedir.
Bunlardan birisi de Tiryak (Theİaque) dir. Bunun en bilineni Eski Andromak (Andromaque l'Ancien) 'inkarışımıdır. Bugüne kadar bilinmeye devam etmiştir. Hattâ İngiliz (pharmacopec) 'i Daurvvolt'un da karışımı ve hazırlanış şekli de bilinmektedir.
Tiryak, ayrı ve önemli bir konudur. Diğer pek çok macunların karışımına girdiği gibi ayrıca da kullanılır. Hattâ bugün Mısırçarşısı'ndaki eski aktar dükkânlarında bile vardır. Ufak, yuvarlak teneke kutularda satılımaktadır. Eski hekimliğe inananlar, bunları kullanmaktadırlar. Devir ne kadar ilerlerse ilerlesin bu eski fikirlerden medet umanlar da vardır. Yani bu macunların çeşitlerinin sonu yoktur. Yine bu arada ulkemizde yalnızca Manisa'da, macun geleneği süregelmektedir. Bunun her yılözel bir töreni yapılır. Artık genekselleşmiş ve yarı resmî bir himaye de görmektedir.
Manisa'daki macun bayramı, bazı yıllar hava durumuna göre değişebilir ve tam gece ile gündüzün bir olduğu 21 - 22 Mart'ta, yani yeni gün anlamına gelen «Nevruz» da yapılamaz veçoğukez bunu Nisan'a aktarırlar.
Hafisaı Sultan.
Çevre illerden gelenler ve ayrıca sınırlı sayıda olmakla beraber davetlilerin kadılımı ile bir hafta eğlencelerle ve gösterilerle âdeta bir «panayır» şeklinde toplanılır. Eski geleneğe uyularak «Sultan Camii» denilen «Hafsa Sultan» medresesi ve dârüşşifası ve ilk mektebi ve hattâ hamamı ile birlikte külliyenin camisinin yan kubbelerinden aşağıya halka paketler içinde atılır. Halk bunları kapışır. Rağbet nedenlerinden biri de tamamen «seks»'i kuvvetlendirdiğinin sanılmasındandır.
Burada verdiğimiz terkipler, Topkapı Sarayı hekimbaşısının da gözetimi altında macun ve tabletler hâlinde hazırlanırdı. Ayrıca tanınmış eczaneler de hazırlar, müşterilerine verir ve satarlardı. Mesir, 40 maddeden ibaret bir macundur. Usulen bunların hepsinin bulunup konulması gerekir. Kısıntı yapılmaması ve yeni maddelerin katılması ile özelliğinin bozulmaması gelenek gereğidir. Ama bazı seneler bulunamayan bazı maddelerin konulamaması zorunluğu olmuştur. Bu geleneğin devamı ile bulunması zor olmayan bu maddelerin konulmasını da ihmal etmemek lâzımdır.
Bu macunlar arasında cinsel kuvveti arttırmak amacıyla yapılıp, ticaret için piyasaya sürülenler de vardır. Bunların başına filân padişah, falan vezir, falan şeyh veya hekimin tertibidir diye yalandan isimler verirler.Özellikle padişahların ismi olanlar daha çoktur. Fâtih Sultan Mehmed'In, Kanunî Sultan Süleyman'ın formülüdür, kullanırlardı, denilmektedir. Aradan yüzyıllar geçtiği hâlde rağbeti devam ettirmek için uydurulmuştur.
Bunların genel olarak kullanılanlarının içinde uyarıcı, hazmı kalaylaştıran, güçlendirici, yatıştırıcıözellikleresahip maddeler az değildir. Fakat cinsel kuvveti arttırmaları, birer ruhsaletki yapmak için söylenmiş ve buna hemen herkes inanmıştır.
Manisa mesirinin böyle bir etkisi yoktur. Fakat inananlar az değildir. Bu daha çok hazmı kolaylaştırıcı, kısmen iştih açıcı ve sinirleri kuvvetlendirici olması rivayetleri tamamen gözlemlere dayanır. Ne niyete yenirse o yöndeetkili olur rivayetine çok inanılmıştır.
Sözün kısası burada saydıklarımıza daha başka noktalarda etki arayanlar da az değildir. Öyle şeylerduyulmuştur ki, çocuğu olmayanlar alırsa bir yavruya sahip olur, çocuk hastalıklarına da faydalıdır. Hattâ evlenmeyen kızlar, koca bulmak niyetleriyle alırsa isteklerinekavuşurlar.
Sonuçta, kendi kendine telkinin en etkili yollarından biri de bu mesir macunudur. Bunda, alınan maddelerden çot, inanmak önemli rol oynar.
Bu macunların alınmasında burçların da büyük rolü vardır. En uygun şekil, tam burca girildiği an alınmasıdır. Manisa mesiri şimdi tamamen lokal kalmıştır. Ülkenin diğer taraflarına, gönderilmez. Amaç, kullananların morallerini yükseltmek ve kendilerini iyi telkine alıştırmaktır ve halk genelde buna yatkın olduğundan tutmuş ve buna inananlar azalmışsa bile ortadan kalkmamıştir. Aslında içine konanlar çok alınmamak koşuluyla, zararlıyönleri de çok azdır.
Eski bir dergide yer alan 61 maddeden oluşan bir mesir formülü.
Mesir macununun formülü.
Kaynak:
Bahar Macunları: Hayat Tarih Mecmuası, Ekim 1966, Odr.Prof.Dr. A.Süheyl Ünver.
____________________________________________________________________________________
ESKİ İSTANBUL'DA ARABALAR VE ARABACILAR
ESKİ İSTANBUL'DA TULUMBACILAR VE YANDAN ÇARKLI İTFAİYE VAPURLARI
ESKİ İSTANBUL HAYATINDA ÇİÇEK VE ÇİÇEKÇİLİK
Çayın Tarihi ve Çay Türkiye'ye Nasıl ve Ne Zaman Geldi?
Tütün ve Enfiye İstanbul'a Ne Zaman Geldi? Eski İstanbul'da Kahveler
Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 13)
Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 12)
Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 11)
Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 10)
Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 9)
Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 8)
Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 7)
Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 6)
Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 5)
Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 4)
Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 3)
Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 2)
Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 1)
Eski İstanbul (Bölüm 28) SON Eski İstanbul (Bölüm 27)
Eski İstanbul (Bölüm 26) Eski İstanbul (Bölüm 26) Eski İstanbul (Bölüm 25)
Eski İstanbul (Bölüm 24) Eski İstanbul (Bölüm 23) Eski İstanbul (Bölüm 22) Eski İstanbul (Bölüm 21)
Eski İstanbul (Bölüm 20) Eski İstanbul (Bölüm 19) Eski İstanbul (Bölüm 18) Eski İstanbul (Bölüm 17)
Eski İstanbul (Bölüm 16) Eski İstanbul (Bölüm 15) Eski İstanbul (Bölüm 14)
Eski İstanbul (Bölüm 13) Eski İstanbul (Bölüm 12) Eski İstanbul (Bölüm 11)
Eski İstanbul (Bölüm 10) Eski İstanbul (Bölüm 9)
Eski İstanbul (Bölüm 8) Eski İstanbul (Bölüm 7) Eski İstanbul (Bölüm 6)
Eski İstanbul (Bölüm 5) Eski İstanbul (Bölüm 4) Eski İstanbul (Bölüm 3)
Eski İstarbul (Bölüm 2) Eski İstarbul (Bölüm 1) Nusretiye Camisi
İstanbul Namazgâhları-6 İstanbul Namazgâhları-5 İstanbul Namazgâhları-4
İstanbul Namazgâhları-3 İstanbul Namazgâhları-2 İstanbul Namazgâhları-1
Yeni Cami Hünkâr Kasrı Cami Alemleri Sadaka Taşları
Eb-ced Hesabı ve Tarih Düşürme Sıbyan Mektebleri
Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 3) Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 2)
Bu bölüm çeşitli tarihi konulara yer verilecektir. İlk olarak zaman içerisinde bütün İstanbul'daki tarihi eserlin tahrib olmasına sebep olan "İstanbul Depremleri" yazısı verilmiştir.
© 2011-2021 | H.Veysel Güleryüz