cesitli_konular.gif

NUSRETİYE CAMİSİ (TOPHANE CAMİSİ)

01-Nusretiye Dis-1.jpg

Nusretiye Camisi'nin tramvay yolundan görünümü.

Günümüzde, Marmara Denizinden ya da Boğaziçi tarafından denizden geçenler Tophane’deki Galata Port inşaatının hemen arkasındaki ince ve narin iki minarenin ortasında yüksekçe bir kubbe görürler. Bu gördükleri, Tophane’de tramvay yolu üzerinde bulunan Nusretiye camisidir. Caminin halk arasındaki adı ise Tophane Camisi’dir.
Sultan Üçüncü Selim bu alana ahşap olarak Top Arabacıları Kışlası ile camisini yaptırmıştı. Ancak 24 Şubat 1823'te Tophane ve civarında çıkan büyük yangında yanan kışla ve cami ile birlikte Dolmabahçe’ye kadar 48 cami de yanmıştı.
Bunun üzerine Sultan İkinci Mahmud, burada yeni bir cami yaptırmak istedi. Adını Nusretiye (Zafer, Başarı) olarak verdiği bu caminin inşaatına Haziran 1823'te başlanılarak, 8 Nisan 1826'da bitirildi. Sultan Mahmud Yeniçeriliğin kaldırılmasını bir başarı olarak gördüğü için, Camiye Nusretiye (Başarı, zafer) adını vermiştir. Öte yandan bu cami, diğer selatin camilerde olduğu gibi bir külliye şeklinde yapılmamış, ve fakat yanına sadece diğer askeri binalar eklenmiştir.

02-Avluvc ve Muvakkithane.jpg

Avludaki sebil ve muvakkıthane.


Cami deniz kıyısında ve alüvyonlu bir arazide inşa edildiğinden daha sonraları deniz doldurularak fırtınalı havalarda denizin etki etmesi engellenmiştir.
Nusretiye camisinin mimarı, devrin baş-mimarı olan Kirkor Amira Balyan'dır. Caminin özelliklerinden biri de minarelerinin çok zarif ve ince olmasıdır.

03-Sadirvan.jpg

Avludaki şadırvan.


Barok üslubunda yapılmış olan caminin avlusunda bir sebil, bir muvakkıthane ve bir de şadırvan bulunmaktadır.
On beşer basamaklı çift taraflı bir merdiven ile caminin son cemaat yeri kapısına çıkılır. Son cemaat yerini dört köşeli dört adet mermer sütunun üstünde bulunan üç kubbe örter.

04-Kubbe Disardan.jpg

Caminin kubbesi.


Son cemaat yerinin sağındaki kapı hünkâr mahfiline, solundaki kapı ise paşa dairesine açılır. Ortada ise cümle kapısı yer almaktadır. Kapının üstünde İzzet efendinin 24 mısralık bir kitâbesi bulunur.

05-Son Cemaat Yeri.jpg

Son cemaat yeri.

 


Zeminden yüksek olarak yapılmış olan Cami dikdörtgen bir planda yepılmış ve tek kubbeli olup kubbesi zeminden oldukça yüksektir. Kubbe kasnığında 20 adet pencere vardır.

07-Kubberir Ici.jpg

Kubbenin içeriden görünümü.


Mihrap, kıble yönünde bir yarım kubbe ile dışarıya doğru çıkıntılıdır. Mihrabın üstünde beş adet pencere bulunur. Caminin sol tarafındaki duvarda 18 adet, sağındakinde 16 adet ve kıble yönündeki duvarda ise mihrabın iki yanında olmak üzere altlı-üstlü üçerden toplamda altı pencere bulunur.

06-Camininjö Ici.jpg

Caminin iç görünümü.


Mermerden yapılmış olan mihrap taşlarının birleştiği yerlere kahverengi somakiden sekiz çizgi yapılmıştır. Minber ve kürsü de mermerdendir.
Cümle kapısının sağ tarafında ve üst katta beş küçük sütunlu hünkâr mahfili bulunmuktadır. Hünkâr mahfilinin önünde pirincden yekpare ve oyma şebeke bulunur.

08-Hunkar Mahfili.jpg

Hünkar mahfili.


Caminin ikinci sıra pencerelerinin üstünde siyah zemin üzerineki mermer üzerine altınla yazılmış «Amme» suresi bir kuşak şeklinde caminin üç duvarını çevrelemektedir. Yazının sonunda hattat Mustafa Rakımın imzası ve H. 1241 tarihi vardır.

09-Kursu.jpg

Mermerden yapılmış kürsü.


Caminin kıble kapısı ile yanlara açılan iki kapısının üstünde dört sütun üzerinde ve üç kubbeli bir müezzin mahfili bulunmaktadır.
Paşa dairesinin 3, hünkâr mahfilinin dört odası vardır. Hünkâr mahfilinin deniz tarafında olan mermer kapısı bir tak şeklindedir.

10-Mihrab Bolumu.jpg

Mermer mihrap ve «Amme» suresi kuşağı.


Caminin yazılarını yazan Mustafa Rakım yazıları tamamlıyamadan öldüğü için kalan kısımları öğrencilerinden Şakir tamamlamıştır.
Caminin yapımı bittikten sonra, minarelerinin arasına kurulan mahyanın deniz tarafından görünmesini kubbe engellediğinden minareler alt şerefelerine kadar yıkılarak tekrar ve daha yüksek olarak yapılmıştır.

11-Hunkar Kosku-1.jpg

Hünkar köşkü.

13-Hunkar Kosku-3.jpg

Hünkar köşkünün deniz tarafındaki mermer kapısı.


Cami yapıldıktan bir yıl sonra caminin soluna bir muvakkıthane ile bir de sebil yapılmıştır. Muvakkıthane altı pencereli ve sebil ise beş pencerelidir. Bunların pencere ve kapılarının üstüne üçer satır halinde gene İzzet efendinin tarih kitâbeleri yazılıdır. 21 beyitli muvakkıthane kitâbesinin târih mısraları şudur:
Dâver-i devrân yapdırdı muvakkıthâneyi
H. 1242 - M. 1836
Mülkü ihyâ etmenin ol Şâh buldu sa’atin
H. 1242 - M. 1826
Sebilin tarih kitâbesi aşağıdaki gibidir:
Ma’bedle İzzet ol zaman târihin etmişdim beyân
Yapdı civâr-ı câmi-i Mahmûd Hân âlâ sebil
H. 1242 - M. 1827

14-Denizden Gorunum-2.jpg

Nusretiye Camisi'nin deniz tarafından görünümü.

15-Nusretiye Dis-2.jpg

Caminin tramvay yolundan oiğer bir görünümü.

    ________________________________________________________________________________________

İstanbul Namazgâhları-6

İstanbul Namazgâhları-5

İstanbul Namazgâhları-4

İstanbul Namazgâhları-3

İstanbul Namazgâhları-2

İstanbul Namazgâhları-1

Yeni Cami Hünkâr Kasrı

Cami Alemleri

Sadaka Taşları

Eb-ced Hesabı ve Tarih Düşürme

Sıbyan Mektebleri

Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 3)

Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 2)

Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 1)

Elektronik Dünyazı Yazıları için aşağıdaki linklere tıklayabilirsiniz.

Sitemizde yer alan "Elektronik Böcek" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.

Sitemizde yer alan "Sivrisinek Kovucu" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.

Sitemizde yer alan "LED Süsleri" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.

Sitemizde yer ayan "LED'lerle İki Devre" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.

Sitemizde yer ayan "LED'li Göstergeler" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.

©2011- 2016 | H.Veysel Güleryüz


Çeşitli Konular

Bu bölüm çeşitli tarihi konulara yer verilecektir. İlk olarak zaman içerisinde bütün İstanbul'daki tarihi eserlin tahrib olmasına sebep olan "İstanbul Depremleri" yazısı verilmektedir.

© 2011-2016 | H.Veysel Güleryüz