Bu cami çeşitli onarımlar görerek dış taraftan Bizans mimari şeklini biraz kaybetmiştir. İç alanı, sekiz pencereli bir kubbe ile kaplıdır. Kubbe dört alikaya ve dört büyük kemere dayanır.
Bu kemerlerden kuzey ve güneydekileri yarım kubbelerle birleşir. Bu yarım kubbelerin her biri üzerinde de üçer pencere vardır. İki koridoru vardır. son cemaat yeri içindeki başlıkların oymaları ile somaki sütunları izlemeye değerdir.
Sümbül Efendi (Koca Mustafa Paşa) Camisi'nin üç ayrı görünümü. Fotograflar: H.Veysel Gütleryüz
Koca Mustafa Paşa Camisi'nin planı ve sütun başlıkları. Kayrak: 1878 tarihli Viyana baskısı “Les Anciennes Eglises Byzantines le Constantinople” kitabı.
Yapı haç şeklindedir ve kubbe ortadadır. Dört taraftan yüksek dört kemer üstüne dayanan kubbe dört köşede alikalara biner.
Vefa Kilisesi veya Molla Gürani Camisi – Yandan görünüşü.
Batı tarafındaki koridorları çifttir. Bunlar sonradan onarıldığından çatısının şekli değişmiştir. Paspati’nin (Paspates) kitabında eski şekli görülmektedir.
(Sayfa 172)
Kemerlerin başladığı yerlere kadar duvarlar işlenmiş somakilerle kaplıdır. Ayasofya ve Kariye Camileriyle, Kalender Camisi günümüze kadar gelen Bizans yapıları içinde mermerlerinin süslemeleri yönünden en önemlileridir.
Dokzuncu yüzyılda yapılan bu kilisenin pencereleri ve ön yüzünün şeklindeki güzellik nedeniyle bu cami eski eser uzmanlarının dikkatini çekmektedir.
Aya Teodor de Tiron (Aya Theodore de Tiron) – veya Teotokos (Theotokos) [Album Historie’in s.138] Vefa Kilise Camisi veya Molla Gürani Camisi (eski hali) Gailhabaud.
Bizans mimarlığı yönünden kişisel bir özelliği olan bu cami ziyarete değerdir. Özellikle yukarı mahfile çıkan merdiven incelemeye değerdir. Türkler tarafından eskiden askeri anbar olarak kullanılmış ve sonra Sultan Üçüncü Selim devrinde camiye dönüştürülmüştür.
Gül Camisi'nin üç ayrı görünümü. Fotograflar: H.Veysel Gütleryüz
On üçüncü yüzyılda Mihal Tarhaniyut (Mikhail Tarhanyut) ve eşi Marie Komnenos tarafından yapılan kadınlar manastırına bağlıydı. İstanbul’un Türkler tarafından fethinden sonra bir süreliğine burası patrikhane yapılmıştı. Fethiye Camisinin ana bölümünün on üçüncü yüzyıla doğru yapıldığı sanılmaktadır. Bir tarafta cenaze merasimine özgü küçük bir mabet vardır ki burası sonradan on dördüncü yüzyılda eklenmiştir.
Fethiye Camisi'nin üç ayrı görünümü. Fotograflar: H.Veysel Gütleryüz
Kubbeyi tutan fil ayakları yüksek olduğundan içerisi biraz kasvetlidir. Bu kilise, planının farklılığı nedeniyle diğerlerinden ayrılır. İki koridoru vardır. Birincisi kubbelerle kaplı, ikincisi de manastır kemerleriyle örtülmüştür.
Mihrap yeri sonradan Türkler tarafından yapılmıştır. Buraya kadar olan kısmın dış süslemesi incelemeye değerdir.
Bizanslılar’ın tuğlalarını süsleme amacıyla ne kadar büyük bir ustalıkla düzenlendiklerine bir örnektir, saçak altlarında testere dişi türündeki tuğla çıkıntılar çok güzeldir. Altın zemin üzerine işlenmiş olan mozayikleri son derece sanatkârcadır. Bu mozayikler şimdiye kadar güzel bir şekilde korunmuşlardır. Kubbenin ortasında Hazret-i İsa’nın resmi vardır. Bir elinde İncil olduğu halde diğer eliyle kutsar şekilde resimlendirilmişdir. Çevresindeki dilimler içinde on iki azizin resimleri vardır. Bu mozayikler on dördüncü yüzyılın sanattaki «Uyanış Devri»’nden kalma örneklerdir.
____________________________________________________________________________________
Eski İstanbul (Bölüm 15) Eski İstanbul (Bölüm 14)
Eski İstanbul (Bölüm 13) Eski İstanbul (Bölüm 12) Eski İstanbul (Bölüm 11)
Eski İstanbul (Bölüm 10) Eski İstanbul (Bölüm 10) Eski İstanbul (Bölüm 9)
Eski İstanbul (Bölüm 8) Eski İstanbul (Bölüm 7) Eski İstanbul (Bölüm 6)
Eski İstanbul (Bölüm 5) Eski İstanbul (Bölüm 4) Eski İstanbul (Bölüm 3)
Eski İstarbul (Bölüm 2) Eski İstarbul (Bölüm 1) Nusretiye Camisi
İstanbul Namazgâhları-6 İstanbul Namazgâhları-5 İstanbul Namazgâhları-4
İstanbul Namazgâhları-3 İstanbul Namazgâhları-2 İstanbul Namazgâhları-1
Yeni Cami Hünkâr Kasrı Cami Alemleri Sadaka Taşları
Eb-ced Hesabı ve Tarih Düşürme Sıbyan Mektebleri
Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 3) Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 2)
Bu bölüm çeşitli tarihi konulara yer verilecektir. İlk olarak zaman içerisinde bütün İstanbul'daki tarihi eserlin tahrib olmasına sebep olan "İstanbul Depremleri" yazısı verilmiştir.
© 2011-2019 | H.Veysel Güleryüz