


Kariye Cami-Müzesi. Fotograf: H. Veysel Güleryüz.
Bizans kiliselerinden olup  günümüzde varlığını sürdürenler içinde Ayasofya’dan sonra mozayikleri yönünden  ikinci derece öneme sahip olan mabet, Kariye Camisidir.
      Sultan İkinci Bayezit  Han’ın vezirlerinden Hadım Ali Paşa tarafından camiye dönüştürülen bu mabedin  kilise iken ismi «Hora (Chora)» kilisesiydi. İlk olarak  kimin tarafından yapıldığı belirsizdir. Şehrin surları şimdiki yere kadar  uzatılmadan önce burada bir köy manastırı var olup, bu da o manastırın küçük  bir kilisesiydi. Rumca «Hora (Chora)» şehirden dışarıda anlamına  geldiğinden bu manastıra da «Hora (Chora) Manastırı» derlerdi. Sonra  İkinci Teodos (Theodosios) şehri genişletip şimdi kalıntıları görülen surları  yaptırdıktan sonra gene bu ismi korudu ve hatta daha sonra Bizanslılar bu ismi  mecaz (98)  anlamda bile kullanarak  Hazret-i İsa’nın resminin altına yazdılar. 457 yılında oluşan deprem nedeniyle  bu kilisenin de harap olması üzerine İmparator Jüstinyen (İustinianos) bunu  genişleterek onardı.
(98) Mecaz: Kendi öz anlamıyla kullanılmayıp, benzerlikle, benzetme yolu ile başka bir anlamda kullanılan söz.
 
        Kariye Camisi  – Ön tarafından görünüşü.
Daha sonra on ikinci  yüzyılda gene harap olunca İmparator «Aleksi Komenos (Aleksios Komnenos)»’un  kayanası Mari Dökas (Marie Dukas) tarafından o devrin mimarlık tarzına göre  yapılmış ve içerisi renkli mermerler ve mozayıklarla süslenmiştir.
      Mabet tümüyle Bizans mimari  tarzındadır. Kubbesi yüksek bir kasnak üstüne konulmuş olup bu kasnakta da  içeriye aydınlık verecek pencereler açılmıştır. Aynı zamanda «narteks»’in  üstünde de gene bu şekilde, fakat daha küçük ve kasnakları pencereli kubbeler  vardır.
 
        Kariye  Camisinin planı.
İmparator Manuel  Komenos’dan sonra imparatorlar «Sultan Ahmet» çevresinki büyük saraydan ayrılıp  Balat üstündeki Vlagerna (Blakhernae) sarayına  çekildiklerinden Lâtinler zamanında harap olan bu kilise saraya yakınlığı  nedeniyle artık imparatorların ilgisi ve yardımlarına ulaşmıştır. Paleolog’lar (Paleolagos) zamanında İkinci Andronik’in (Andronikos) vezirlerinden «Teodor  Matohit (Theodoros Matokhites)» bu mabedi çok güzel bir şekilde tamir  edip süsleyerek yanına da bir bölüm eklettirdi. Mabedin içerüsindeki süsleme de  yenilendi. Fakat içindeki kısımların bezemesine dokunlmadı.
        İşte bu caminin yabancı  eski eser uzmanları gözündekiki değeri mozayik süsleri ve nakışları  nedeniyledir.
      Bu mabet surlara yakın  oldğundan fetih zamanında doğal olarak ilk hücum yapılan yerlerden biriyse de  gene bazı bölümleri dışında mozayikleri aynen korunmuştur. Bir süre üzerlerine  sıva sürülerek kapatılmış ve daha sonra bunlar temizlenip ortaya  çıkartılmıştır. Bizans sanatının uyanış devrine özgü olan bu mozayikler bugün  sanat tarihinde çok önemli bir yer kapsar.

        Kariye Camisi  – İç koridor.
Caminin içindeki mozayikler tahta bir kapakla kapatılmış olup ziyaretçilere açılarak gösterilmektedir. Caminin iç duvarları tıpkı Ayasofya gibi belirli bir yüksekliğe kadar somaki kaplı ve gayet zarif silmelerle bezenmiştir.

 
        Kariye Camisi  – Dış koridor.
Mabedin içine girilen kapının üstünde Hazret-i İsa’yı gösteren mozayikler vardır. Hazret-i İsa’yı bir taht üzerine otrmuş ve kiliseyi yaptıran «Metohit (Metokhites)» de kilisenin küçük bir modelini elinde tutup diz çökmüş olduğu şekilde Hazret-i İsa’ya uzattığını göstermektedir. «Metohit (Metokhites)»’in başında yeniçeri devrinde Rumlar’ın giydikleri kavuğu andıran büyük bir beyaz kavuk olup kırmızı şeritlerle süslenmiştir. Arkasına altın yaldızla süslenmiş bir elbise giymiş olup üstündeki cübbenin de rengi yeşil ve çiçekleri kırmızıdır.
 
        Kariye Camisi  – (Mozayik) Metohit’in (Metokhites) Hazret-i İsa’ya kiliseyi sunması.
«Metohit (Matokhites)»  «Nike (Nikaia)» yani İznik’te doğmuştu. Yirmi beş yaşında İstanbul’a  geldi. Edebiyat ve felsefedeki yeteneği ve zekası ile İkinci Andronik’in (Andronikos) dikkatini çekti. Önce sefaretlerde görev yaptı. Sonra saraya «legofet (Iagothere)»  daha sonra da baş vezir oldu. İmparator «Metohit (Metokhites)» ona çok  güvenir ve severdi. Hattâ Metohit’in (Metoktites) kızı İrini’yi (İrene) yeğeniyle evlendirdi.
        Metohit (Metokhites) çok zekiydi ve ülkesinin geleceğini düşünürdü. Dinsel ve iç çekişmelerin ne  kadar büyük felaketler hazırladığını görerek büyük korku içinde yaşar ve her  zaman imparatorun dikkatini Türkler’den gelecek felâkete çekmek isterdi. Özetle  «Metohit (Metokhites)» ülkesinin geleceğini gören büyük bir devlet  adamıydı. 
        Ülkede ayaklanmalar ve  karışıklıklar günden güne çoğalmaktaydı. 1321’den 1328 yılına kadar devam eden  iç ayaklanmalar sırasında İkinci Andronik (Andronikos) ile saltanatı emanet  alan küçük oğlu genç Andronik (Andromikos) arasında her zaman  anlaşmazlık oluşturmak amacıyla çalıştıysa da iki rakib birbirlerine karşı  açıktan açığa düşmanlıklarını gösterince eski efendisi olan ihtiyar Andronik’in (Andronikos) tarafını tuttu ve genç Andronik’in (Andronikos) sözlerini önemsemedi.  Sonra şenirde ayaklanma başlayınca saraya sığındı ve 1328 yılının 22 Mayıs’ında  imparatorun muhafızlarının ihanet etmesiyle genç Andronik (Andromikos) şehire  girdiği zaman hücuma ilk olarak «Metohit (Metokhites)» uğradı. Evini  yağmalayıp yıktılar. Kendisini de önce hapise attılar ve sonra sürgüne  gönderdiler.
        Daha sonra affedilerek  İstanbul’a geldi ve ömrünün son günleri olan 13 Mart 1332 tarihine kadar  yaptırmış olduğu bu manastırda «Teolepos (Theolepos)» adı altında geçirdi ve  o tarihte ölerek bu kilisenin içinde iç kapının önüne gömüldü. Bu mabedin içine  «Tornikes» denilen diğer bir vezirin de cesedi gömülmüştü. Bu mezarlık yeri  döşeme üstünde görülmektedir.
        Mabedin en değerli  mozayikleri «narteks» denilen koridorun duvar ve kubbelerindedir. Orta kapının  her iki tarafında azizlerden Aya Petro ve Aya Pavli’nin (Aya Paulo) resimleri  vardır.
      Narteksteki mozayikler içinde  özellikle göze çarpanlardan biri Hazret-i Mesih’in (İsa) diğeri Hazret-i Meryem’in hayat hikayelerini içeren  mozayiklerdir. Birinde Hazret-i İsa ortada olup çevresinde kubbenin merkezinden  kenarına doğru giden dilimler içerüsinde İsrail kavminin azizleri diğerinde de  Hazret-i Meryem ve çevresinde gene azizlerin resimleri gösterilmiş ve çeşitli  kısımları üstünde İncil’e özgü hikâyeler resimlendirilmiştir. [99]
[99] İkinci yüzyıldan sonra İncil’in içeriğinde Hazret-i Mesih’in hayatına özgü hikâyelerin açıklamalı ve halkın hoşuna gidecek bir şekile sokulması gerekliliğiyle bazı hayat hikâyeleri eklenmiş ve bunlara bir kutsal şekil verilmesi için her biri havariden birine bağlanmıştı. İşte bu hayat hekâyelerine apocriphe İncil’i denilir ki dördüncü yüzyıldandan itibâren Rum kilisaleri bu İncil’i kutsal metin olarak almış ve 9 uncu yüzyıldan sonra da bu hikâyeler kiliselerin duvarlarına işlenmeye başlanmıştı.
Fakat mabedin içinde bulunan mozayiklerin bazıları yoktur. Sıva altında kaldıkları sanılmaktadır. Bir gün ortaya çıkarılacağı sanılmaktadır.
 
        Kâriye Camisi  – (Mozayik) Mabedin ortasına dokunmak üzere, genç kızlara yün dağıtılması. –  Hazret-i Meryem’e kırmızı yün isabet etmesi.
Yan tarftaki küçük bölümün duvarları fresk denilen sulu boya ile yapılmış resimlerle bezenmiştir. Kemerleri bağlayan direklerin üszerindeki nakışlar incelenmeye değerdir. Bu bölümün resimleri Tevrat’a özgüdür. Orada, üzerindeki yazıdan (Tornikes)’in mezarına ait olduğu anlaşılan oymalı ve kemerli bir taş vardır ki bunun oraya sonradan konlduğu sanılmaktadır. «Tornikes» annesi tarafından İkinci Andronik (Andronikos) ve Metohit (Metokhites) ile akraba olup devlet adamlarındandı. O da, Metohit (Metokhitos) gibi bu manastıra çekilerek orada yaşamını sürdürmüş ve oraya gömüymüştü. Bu taşın, kilisenin sonradan yapılan onarımı sırasında kapı üstüne konulduğu sanılmaktadır. Kariye mozayikleri Bizans sanatı uzmanları arasında büyük tartışmalara neden olmuştur. Bir kısmı bu mozayiklerin on ikinci yüzyıla özgü olduklarını kanıtlamak istemişlerdir. Bu konuda uzmanlık derecesi yüksek olan Mösyö «Kondakof»’a göre «Parakilisiyon (Parekklesion)» denilen birçok freskleri ile azizlerden Petrus ve Pavlo (Palo) ve Hazret-i İsa’nın ve ikinci narteksin resimleri Metohit (Metokhites) devrine yani on dördüncü yüzyıla özgü olup diğerleri on ikinci yüzyıla özgüymüş. Fakat Mösyö Şarl Dil (Charles Diehl) bu kuramı kabul etmiyor ve mozayiklerin renkleri arasındaki ayrıcalığın iyi ve kötü temizlenmelerden oluştuğuna karar vererek bu ayrıcalığın bir kanıt olamıyacağını öne sürüyor. Aslında resimlerin yapılmasına ve mozayiklerin düzenine bakılırsa bunların aynı el tarafından yapıldığını düşünmek gerekir. Üstelik on ikinci yüzyılda bu gibi mozayiklere ait yapılmış resimlerle bunlar karşılaştırılınca resimleme tarzında da bir ayrıcalık görülür ki bu da buradaki mozayiklerin on dördüncü yüzyıla özgü olduklarını kanıtlar.
 
        Kâriye Camisi  – (Narteksteki kubbenin mozayikleri) Hazret-i Meryem ve etrafında İsrail kavimi  azizleri.

 
        Kâriye Camisi  – Sütun başlığı.
Bu tartışmanın bir nedeni  de bu değerli eserleri batılılara özgü olarak kabul etmek isteyen bazı aşırı  dindarların görüşleri, bunları İtalyan sanatçılara, özellikle Giotto’ya bağlamak istemelerindendir.  Aksine on dördüncü yüzyılda Bizans sanatçılarının eserleri çok övülmeye değerdi  ve kuşkusuz ki bu mozayikler de onların eseridir.
      Burada bu cami hakkında  daha çok açıklama yapmaya kitabımızın kapasitesi yeterli değildir. Daha çok  bilgi edinmek isteyenlere Mösyö Şarl Dil’in (Charles Diehl) bu mabede  ait yazdığı konuları içeren Etudes  Byzantines isimli eserle Mahmut Ziya Bey’in Kâriye Câmi’i hakkındaki eserini önermekle yetineceğiz. [100]
[100] Rumca’da «khora» köy demek olduğuna göre «Karye Camisi» diye tercümesi daha daha uygundur. Çünkü Kariye deyiminin Karye deyiminden hatalı olarak türetilmiş olması olasıdır.
 
        Kariye Camisi  – Yanındaki «Para Kilisiyun»’un içi.
Mozayiklerin  Yerleri ve Açıklamaları:
        İç Narteks  (Dehliz)
      

        Kariye Camisi  – İç ve dış koridorlarki mozayiklerin yerlerini gösteren plân.
A- Anna’nın duası.
        B- Hazret-i Meryem’in oğlu.
        C- Mabetin ortasını örmek için genç kızlara yün dağıtılması (Hazret-i  Meryem’e kırmızı yün rastlaması).
        D- Yusuf’un değneğinin yapraklanması üzerine büyük rahibin Meryem’i  Yusuf’a vermesi 
        E- Solda Yusuf işe giderken. Hazret-i Meryem’in hamile olduğunu görmesi.
        F- Yoktur.
        1- Yoahim ve Anna tarafından verilen elçileri büyük rahibin kabul  etmesi.
        2- Yoktur.
        3- Çobanlar arasında Yoahim.
        4- (Kemer) Yoahim ve Anna birbirlerine rastlarlar.
        5- Hazret-i Meryem’in babası ve annesi tarafından soyulması.
        6- Hazret-i Meryem’in rahipler tarafından kutsanması.
        7- (Kemer) Hazret-i Meryem’in ilk yedi adımı.
        8- Hazret-i Meryem mabette.
        9- (Kemer) Hazret-i Meryem’in mabette bir melek tarafından beslenmesi.
        10- Hazret-i Meryem’in mabette eğitilmesi.
        11- (Kemer) Hazret-i Meryem’i almak isteyenlerin değnekleri önünde büyük  rahibin duası.
        12- Yusuf’un Hazret-i Meryem’i alıp götürmesi.
      13- (Alika) Kuyu başında.
Dış Narteks  (Dehliz)
      
G- Solda. Yusuf’a bir melek tarafından haber verilmesi. Meryem’in  Elizabet’e (Elisabeth) gitmesi.  Sağda. Yusuf’n Hazret-i Meryem’i Beytullah’a götürmesi.
        H- Beytullah’da şereflenme.
        I- İsa’nın doğmu.
        J- Herot’un (Herode) üç  müneccimleri kabulü.
        K- Herot’un (Herode) kâhin ve  âlimleri celbi.
        L- (Herab)
        M- Müneccimlerin gelişi.
        N- Mısır’a kaçış.
        O- Herot (Herode) çocukların  öldürülmesini emrediyor.
        P- Çocukların öldürülmesi.
        Q- Çocukları Herot (Herode) tarafından öldürülen annelerin çığlıkları.
        R- Elizabet’in (Elisabeth) bir asker tarafından izlenerek bir mağaraya sığınması.
        S- Nazaret’e (Nazareth) geliş.
        T- Kudüs’e seyahat.
        14- Hazret-i İsa hekimler arasında.
        15- Aya Yuvan (Yan) vaftiz  yaparken.
        16- Hazret-i İsa’nın vaftiz oluşu.
        17- Şeytanın Hazret-i İsa’yı günaha yöneltmesi.
        18- Kana (Cana) eğlenceleri.
        19- Ekmeklerin çoğalması.
        20- Hazret-i İsa ve Samariten (Samaritaine).
        21- Menzol’ün sağlamlaşması.
        22- Diğer bir hastanın iyileşmesi.
        23- Aynısı.






Kariye Müzesi'nin günümüzdeki iç görünümleri. Fotograflar: H.Veysel Güleryüz.









______________________________________________________________________________
Eb-ced Hesabı ve Tarih Düşürme
Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 3)
Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 2)
Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 1)
Elektronik Dünyazı Yazıları için aşağıdaki linklere tıklayabilirsiniz.
Sitemizde yer alan "Elektronik Böcek" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.
Sitemizde yer alan "Sivrisinek Kovucu" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.
Sitemizde yer alan "LED Süsleri" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.
Sitemizde yer ayan "LED'lerle İki Devre" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.
Sitemizde yer ayan "LED'li Göstergeler" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.
©2011- 2019 | H.Veysel Güleryüz
Bu bölüm çeşitli tarihi konulara yer verilecektir. İlk olarak zaman içerisinde bütün İstanbul'daki tarihi eserlin tahrib olmasına sebep olan "İstanbul Depremleri" yazısı verilmiştir.
      
      © 2011-2019 | H.Veysel Güleryüz