kitap.jpg

ESKİ İSTANBUL ABİDELERİ VE BİNALARI

Prof.Celal Esat Arseven

- Tefrika 9 -

(Geçen Bölümden Devam)

6
Kapılar

İstanbul surlarındaki kapılar, biri askeri değeri de sivil olmak üzere iki kısımdır. Bunarın sivil olanları şehir halkının dışarıya çıkması için savaş zamanlarında kullanılan kapılardır ki şehrin caddeleri bu kapılarda son bulur. Teodos (Theodosios) duvarları içindeki bu kapılar daha geride bulunan eski Konstantin (Konstantinos) duvarlarının kapıları ile hemen aynı isimleri alır ve aynı yollar üzerinde bulunurdu.
Şehir genişleyip de Teodos (Theodosios) duvarları yapıldığı zaman geride kalan eski Konstantin (Konstantinos) duvarları yıkılmamıştı. Bunlar, daha sonra yıkılmıştır. Teodos (Theodosios) duvarlarının sivil kapılarının her birinin önündeki hendekleri geçmek için geniş birer köprü vardı. Bu köprüler savaş zamanlarında yıkılır ve bu kapılar da birkaç kat duvarla sağlam olarak örülürdü.
Askeri kapılar ise, savaş zamanlarında örülmezdi, Çünkü, bunlar her iki taraflarından kuleler ve diğer savaş araçlarıyla savunularak korunur ve sağlam kapılarla kapatılırdı. Bunlar şehire yardım gelmesi veya erzak almak veyahut düşman üzerine bir saldırı hareketi yapmak amacıyla dikkatle açılır ve her zaman ikişer kat kapı ve duvarla kapanmış ve denelimli bir kule muhafızı bulunurdu.
Teodos (Thedosios) surunun kapılarının eski Konstantin (Konstantinos) surunun kapıları ile aynı ismi taşıdıklarını söylemişdik. Bunlar birbirlerinden, ancak yeni ve eski deyimleriyle ayrılabiliyorlardı.
Üstelik bu deyimler bizim zamanımıza kadar gelmiş ve bazı eski kapılar hakkında «Yeni» deyimi söylenmektedir.
Kapılar hakkında eski yazarların verdikleri isimler birbirine karışmıştır. Bu nedenle bazı kapılar hakkındaki anlatımlar ve isimler şimdkilerle uyuşmaz. Özellikle çok önemli olaylara sahne olan Harisos (Cherisios) (Edirnekapı) ve Kaligarya (Caligaria) (Eğrikapı) kapıları hakkında bir çok hatalar yapılarak gerçekte bu isim ile isimlendirilmiş olan kapıların yerleri hakkında kararsızlık oluşmuştur.
Buna da, özellikle daha önce var olan ve sonra örülen bazı kapılar neden olmuştur. Yani, yazarlar Yedikule’den veya diğer taraftan başlayarak kapıları sayarken, yedinci veya sekizinci kapı olarak gösterdikleri bir kapı –arada bir kapının ödülmüş olması veya örülü olan bir kapınun sayılması nedeniyle– karışıklığa neden olmuş ve gerçek yerlerine ait sayfalar dolusu tartışmalar oluşturmuştur.
Eski yazarlara göre İstanbul surunun kara tarafındaki kapıları aşağıdaki sıradaydı.

1 – Orea Pili (Ourea Pyle) (75) Aurea porta, Güzel Kapı veya Yaldızlı Kapı

Teodos (Theodosios) suruna ait olan bu kapının eski şekli üç kemerli bir zafer takı (76) şeklinde olup ortadaki büyük kapı İmparatorun zafer alaylarında askerin savaştan dönüşlerinde girdiği resmî kapıydı. Yedikule kalesinin dış tarafına rastlayan bu kapının iki tarafında mermerden kare şeklinde büyük koruma kuleleri vardı ve bunlar günümüze kadar gelebilmiştir. Günümüzde bu zafer takının her üç kapısı da örülmüş olup yalnız ortada küçük bir kapı bırakılmıştır.

(75) Pyle: Rumca’da kapı anlamındadır.
(76) Zafer takı: Tarihsel bir olayı, başarıyı anmak veya gelecek olan büyük birini karşılamak için kurulan kemerli yapı.

Yazarlar bu kapının eskiden çok süslü olduğunu söylüyorlar. Bu kapıyı süsleyen heykeller içinde Herkül’ün heykeli ile Promete’nin (Promethous) işkencesini anlatan heykeller ve imparatorun Maksim (Maxime) üzerine olan başarısını gösteren bir küçük kabartmayı söylemektedirler.
Bu kapıdan şehire giren cadde Ayasofya’ya kadar gider ve Zafer ve Alay Caddesi adını alırdı. Bu kapı sadece resmî günlerde imparatorun ve askerin geçmesine özgü resmî bir kapı olduğundan halk buradan geçemezdi. Gene bu isim ile biraz daha kuzeyde bir kapı daha vardı ki halk buradan geçerdi.
Bu iki kapı birbirinden, büyük ve küçük deyimleriyle ayrılırdı. Doktor Mortiman’ın (Mordtmann) anlattığına göre Küçük Yaldızlı Kapı bazı eski eser uzmanlarının sandığı gibi, Türkler’in fethinden sonra açılmış olmayıp eskiden beri varmış. Buna da kapının yapım tarzını delil olarak gösteriyorlar. Ayrıca diğer bir delil de kapının kemeri üzerindeki kartal oymalı mermer levhadaki Bizanslılar’a özgü olan bu resmi armanın kuşkusuz Türkler tarafından konulmamış olmasıdır.

2 – Pentapiri Pili (Pentapyrgi Pyle) (Yedi Kule Kapısı)

Bu kapıya Beş Kule Kapısı derlerdi. Çünkü beş kule vardı. Daha sonra 1350 yılında Kantakuzen (Kantakzenos) hükümdar soyndan birinin iki kule daha yaptırması üzerine Yedikule denilmiştir. Rumlar tarafından Siklobiyon (Siklobion) adıyla da tanınmıştı. Günümüzdeki şekli ise fetihten sonra yapılan değiştirmeler sonucudur.

Not: Günümüzde Yedikule Kapısı ili Silivri Kapı arasında Belgrad Kapısı bulunmaktadır. Bu kapının fetihden sonra açılmış olması ihtimali vardıı. Ya da yazar önemsiz olması nedeniyle kitabına koymamıştır.

3 – Pegana Pili (Pegana Pyle) (Silivrikapı)

Yedikule kapısından sonra bu kapı gelir. Bu kapının güneyindeki Antemiyos (Anthemios) kulesinin doğu tarafında, aşağıdı çevirisi görülen yazıyı içeren bir taş görülür. “Allah tarafından korunması istenilen bir kutsal ayazma kapısı 1438 yılının Mayıs’ında Allah’tan korkan İmparator Jan (İoannes) ve Mari Paleog’ların (Maria Palaiologos) kendi malından sadık hizmetkar Manuel Biryan Leontaris’in (Manel Bryenne Leontaris) harcamasıyla ve onun tarafından yapılmıştır.”

4 – Melandisya Pili (Melandisia Pyle) Kapısı (Mevlevîhâne Kapısı)

Bu kapı üzernde bulunan yazılar, bu kapının eski Rekiyum (Rhegium) denilen kapı olduğnu gösteriyor. Buna Rus Kapısı veya Kırmızı Tümen Kapısı da derlerdi. Kapının iç tarafında tümen içinde olanların isminin kalemle kazınmış olduğu bir taş bulunur. Bu taşta aşağıdaki satırlar okunmaktadır:
«Allah ve [Kırmızı Tümen] tarafından kornunan İmparatorumuz Konstantin’e (Konstantinos) zaferler olsun.»

S-118B.jpg
Melandisya (Melandisia) veya Rekiyum (Rhegium) Kapısı.
Dışarıdan

 

S-118A.jpg
Melandisya (Melandisia) veya Rekiyum (Rhegium) Kapısı.
İçeriden

Mösyö Detiye (Dethier) diyor ki: «Bu kapı 912’de Hıristiyan olmadıkları için Eyüp çevresine yerleştirilen Ruslar’ın şehire girme hakkını göstermek üzere başkanları İgor tarafından kalkanını astığı kapıdır.»

S-119.jpg
Galata Kulesi

5 – Ayos Romanos Kapısı (Topkapı)

Bu kapı tarihte pek ünlüdür. Türkler tarafından Topkapı denilmesi fetih sırasında büyük topların bu kapı karşısına yerleştirilmiş olmasındandır.

6 – Aya Kiryaki (Aya Kiriaky) veya «Avar»’lar Kapısı (Sulukule Kapısı)

Günümüzde örülü olan bu kapı eskiden «Avar»’ların şehire bu kapıdan girmeleri nedeniyle Avarlar Kapısı olarak isimlendirilmişti.

7 - Haris (Charisi) veya Miryandri (Myriandri) veya Poliyandri (Polyandri) Kapısı (Edirnekapı)

Bu isimdeki kapının yeri hakkında yazarlar tarafından birçok hatalar yapılmıştır. Bazıları bu kapıyı Eğri Kapı’nın bulunduğu kapı olarak kabul etmek istemişlerse de bir kısım topograflar da bunun doğru olmadığını öne sürmüşlerdir. Doktor Mortiman’a (Mordtmann) göre Haris (Charisi) Kapısı denilen kapı bugünkü Edirnekapı’dır.

8 – Konstantin (Konstantinos) Kapısı

Bu kapı günümüzde örülüdür. Konstantin (Konstantinos) sarayının yanında surun köşe yaptığı yerden güneye doğru kırk adım kadar ileridedir.

Çarka (Cerca) Kapısı (Canbazhane Kapısı)

Bu da küçük bir kapıdır ki bazı yazarlara göre Türkler, fetih sırasında sözde açık buldukları bu kapıdan girmişlerdir.
Mösyö Dötiye (Dethier) diyor ki. «Her yazarın sözünü doğru olarak kabul eden tarihçilerin her biri bu kapıyı farklı bir tarafa götürmüşler ve surların her tarafında böyle birçok küçük kapılar ve çıkılacak mazgallar olduğunu düşünmeyerek sanki Türklerin zaferini kolayca kazanılmış olarak göstermek için uydurulan bu bahanelere inanmışlardır.

9 – Kaligarya (Caligaria) veya Avos Yanis (Avos Yanis) Kapısı (Eğri Kapı)

Bu kapı Kaligarya (Caligaria) ismiyle anılan mahallenin kapısıydı.

10 – Ksilina Porta (Xlina Porta) (Ayvansaray Kapısı)

Kara tarafındaki surların dışında en son kapısı olan bu kapı doğrdan doğruya dışarıyı şehirle bağlamayıp buradan şehirin Haliç tarafındaki duvarlarıyla kıyı arasındaki alana geçişi sağlar ve şehire girmek için tekrar Haliç surlarının kapılarından geçmek gerekirdi. Bu kapıya gelen yol Kozmidiyon (Cosmidion) (Eyüp) köyünden gelirdi ki günümüzde bu yoldur. Daha sonra duvarların Haliç’e inen bir kısmı kesildiği zaman bu kapı da yıkılmıştır. Fakat bugün dikkat edilirse bulunduğu yer, duvarların yönünden çok açık olarak belirlenebilir.
Haliç’in kıyısıyla şehirin bu kısmdaki surları arasında bulunan yere Rumlar td merov tos conhgos Page_121.jpg «To meros to konegu» derlerdi.

11 – Ayos Kalinikos Kapısı

Bu, Bizanslılar zamanında idam cezası uyglanan bir küçük kale kapsıydı.

 

7
Haliç Surlarının Kapıları

Halic tarafında surlar tümüyle deniz kenarında olmayıp denizle aralarında uzun bir mesafe vardır ki, burada çeşitli ticarethaneler, iskeleler, depolar gibi yerler vardır. Kısilo Porta’dan (Xylo Porta) ileriye Haliç boyunca kapılar aşağıdadır.

12 – Palati veya Kineyi (Cynegii) Kapısı (Balat Kapısı):
Bu kapıya (İmparator Kapısı) anlamında Vasilika (Basilika) Porta da derlerdi. Fetih sırasında Rum başbakanı Lukas Notaras (Lucas Notaras) tarafından savnuluyordu. Hamza Reis bu kapıdan şehire girmiştir.

13 – Fenari (Phari) Kapısı (Fener Kapısı):
Bu kapı eskiden Haliç’in feneri bulunan çıkıntıya rastlar. Haliç’in surları bu kısımda iki sıradır.

14 – Petri veya Sidro Porta (Petri Kapısı) :
Gerek Lâtinler ve gerek Türkler’in bir kısmı fetih sırasında bu kapıdan girmişlerdir. Bu kapının arka tarafında bir sıra daha duvar vardır ki tümü Petriyon (Petrion) Kalesi adıyla anılır. Burası eskiden çeşitli manastır ve kiliseleri içermekteydi. Balat civarında olup Kesme Kaya denilen ve oradaki Sen Petri (Saint Petri) kilisesinden dolayı Paliya Petra (Palea Petra) denilen Patriyon (Petrion) ile burasını karıştırmamalıdır.

15 – Aya Teodos (Theodosi) Kapısı (Eski Aya Kapısı) :
Bu kapnın ismi o civardaki Gül Camisinin kilise iken eski ismi olan Aya Teodos’dan (Aya Theodas) gelmektedir.

16 – Yeni Aya Kapısı :
Bu kapı Türkler tarafından fetihden sonra açılmıştır. Civarında eski bir Bizans kilisesinin harabesi görülür.

17 – Pota’i (Puteae) Kapısı (Cibali Kapısı) :

18 – Plate Amasi (Platea Mesa) veya Farina Kapısı (Unkapanı Kapısı) :
Platea düzlük anlamında ve Mesa ise orta demek olduğuna göre bu kapı Haliç duvarlarının bir ucundan diğer ucuna kadar olan uzaklığın ortasındaki düzlüğe rastladığı için böyle isimlendirildiği sanılmaktadır.

19 – Dorungari (Drngari) Kapısı (Odun Kapısı) :
Bu kapının arkasında Venedikliler’in Mahallesi ile onların Sen Mark (Saint Marc) ve Sen Mari (Saint Marie) kiliseleri vardır.

20 – Zindan Kapısı.

21 – Peramatis Kapısı (Balık Pazarı Kapısı):

22 – Evreyki (Ebraiki) Kapısı (Yeni Câmi Kapısı):
Bu kapı ile kıyı arasındaki şimdiki Eminönü denilen kısıma geçit anlamında Zeugma deniliyordu. Çünkü genellikle Galata’ya kayıkla buradan geçilirdi. Daha sonra Perama denildi.

23 – Evyani (Eugeni) veya Nevri (Neori) kapısı (Bahçekapı):
Bu kapı Venedikliler’in mahallesiyle Pizalılar’ın mahallesini birbirinden ayırıyordu. Kapının ismi orada Eviyaniyus (Eugenius) adında bir senatörün konağının bulunmasındanmış. Bu kapıya Güzel Kapı anlamında Evra Pili (Uurea Pyle) deniyordu. Eviyaniyus (Eugenius) ismi de biraz o anlama geldiğine göre bu bilginin doğruluğundan biraz şüphe etmek gerekir. Bu kapı Haliç kapılarının hemen en önemlisi olup zahire ve eşya bu kapıdan girerdi. Bu kapının civarında bir kule vardı ki Haliç’i kapatan zincirin bir ucu bu kuleye ve diğer ucu da Galata tarafında Kurşunlu Mahzene bağlı bulnurdu. Burası şimdi gümrüklerin bulnduğu yere rastlar. Araplar’ın mahallesi de buradaydı.

24 – Aya Barbara Kapısı (Topkapı):
Bu kapı Sarayburnu’na yakındı.

8
Marmara Surlarının Kapıları

25 - Değirmen Kapısı
Topkapı denilen Aya Barbara Kapısı’ndan sonra Değirmen Kapısı gelir. Bu kapının kuzeyinde Mangan Kulesi denilen kule bulunur. Bu kule de boğazı kapatmak için Kız Kulesi’ne kadar çekilen zincirin bağlandığı kuleydi. Bu isim ile anılması üzerinde mancınık aletlerinin bulunmasından ve savaş araçlarının burada muhafaza edilmesinden olduğu sanılmaktadır.

26 – Ayos Lazaros Kapısı.
Bu kapıdan Sen İren (Saint İrene) kilisesine (Şimdiki Askeri Müze) çıkılırdı. Buna Hodekitriya (Hodegitria) kapısı da denilir.
Bu isim o civardaki kilisede blunan ve Hodegitria denilen tanınmış bir Meryem Ana resmindendir.

27 – Plati Emperyali (İmperials) Kapısı.
Saray imparatoru kapısı.

28 –Çatladı Kapı
Kadırga limanı civarında olan bu kapının 1532 yılındaki bir depremle çatlamış olması nedeniyle o zamandan beri bu isim ile anıldığı söylenir. Bu kapının yanında ve deniz tarafına doğru Jüstinyen (İustinianos) sarayının kalıntıları görülür. Gene bu kapının yanında bir yolun ağzında iki mermer sütun görülür ki bunların üzerindeki yazılar bu taşların Ayasofya meydanındaki İmparator Jüstinyen’in (İustinianos) heykelinin temeline ait olduğu fikrini vermektedir.

29 – Kontuskali (Contoscali) Kapısı
Bu kapıdan sonra sur içeriye doğru döner ve bir üçken oluştrdktan sonra gene denize doğru gelir.

30 – Vlanga (Langa) Kapısı.

31 – Ayos Emiliyanos (Ayos Emilianos) Kapısı.

32 – Pısamatiya (Psamathia) Kapısı (Samatya Kapısı) (Kumluk anlamınadır)

33 – Ayos Yanis (Narlı Kapı)
Bu kapının ismi oradaki Aya Yani kilisesindendir (İmrahor Camisi).
Narlı Kapu deyimi, eskiden buralarda nar ağaçlarının bulunmasındanmış. Kapının yanındaki sekiz köşeli kulenin üzerindeki kitabeden İmparator Manuel Komnen Pofirojenet (Manuel Komnenos Prophyrogennetos) tanafından yapıldığı anlaşılmaktadır.

(Gelecek Bölüm)

TEFRİKA 10

Bölüm 3
Bizans Sanatı ve Yapıları
1 – Bizans Sanatı

______________________________________________________________________________

Eski İstanbul (Bölüm 8)

Eski İstanbul (Bölüm 7)

Eski İstanbul (Bölüm 6)

Eski İstanbul (Bölüm 5)

Eski İstanbul (Bölüm 4)

Eski İstanbul (Bölüm 3)

Eski İstanbul (Bölüm 2)

Eski İstarbul (Bölüm 1)

Nusretiye Camisi

İstanbul Namazgâhları-6

İstanbul Namazgâhları-5

İstanbul Namazgâhları-4

İstanbul Namazgâhları-3

İstanbul Namazgâhları-2

İstanbul Namazgâhları-1

Yeni Cami Hünkâr Kasrı

Cami Alemleri

Sadaka Taşları

Eb-ced Hesabı ve Tarih Düşürme

Sıbyan Mektebleri

Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 3)

Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 2)

Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 1)

Elektronik Dünyazı Yazıları için aşağıdaki linklere tıklayabilirsiniz.

Sitemizde yer alan "Elektronik Böcek" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.

Sitemizde yer alan "Sivrisinek Kovucu" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.

Sitemizde yer alan "LED Süsleri" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.

Sitemizde yer ayan "LED'lerle İki Devre" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.

Sitemizde yer ayan "LED'li Göstergeler" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.

©2011- 2019 | H.Veysel Güleryüz


Çeşitli Konular

Bu bölüm çeşitli tarihi konulara yer verilecektir. İlk olarak zaman içerisinde bütün İstanbul'daki tarihi eserlin tahrib olmasına sebep olan "İstanbul Depremleri" yazısı verilmiştir.

© 2011-2019 | H.Veysel Güleryüz