«Caminin yakınında ve iki meydanın birleştiği yerde bir türbe bulunmaktadır. Bu türbe çok hoş ve sağlam bir kubbe ile örtülmüştür. Sandukaları ağır ve değerli örtüler ile bezenmiştir.
Sultan Ahmet Camisi, İstanbul'un şerefi ve övüncüdür, ulvidir, nurludur. Tamamlanmasına [ni’me dârü’l-muttakîn = 1617] terkibi ile tarih düşmüştür. Hünkâr mahfili, müezzin mahfili ile iki tarafta altta, üstte, iç ve dış mahfilleri ile aptes almaya özgü iki adet çeşmesi vardır.
Ramazanda içeride ve dışarıda yapılan mahyalar padişahın zamanından kalmadır.
Medrese, darül-kurra, imarethane, tabhane, darüş-şifa, okul ve caminin önünde ve çevresindeki sebiller sağlam ve hoş bir tarzda yapılmışlardır.
Caminin kapısı üzerinde:
[Sultan Osman Han’ın oğlu Sultan Orhan’ın oğlu Sultan Murad’ın oğlu, Sultan Bayezid’in oğlu Sultan Mehmed’in oğlu Sultan Murad’ın oğlu Sultan Mehmed’in oğlu Sultan Bayezid’in oğlu Sultan Selim’in oğlu Sultan Süleyman’ın oğlu Sultan Selim’in oğlu Sultan Murad’ın oğlu Sultan Mehmed’in oğlu Sultan Ahmed] tarihi yazılıdır.Camideki büyük hatlar, o zamanlarda yaşamış olan Seyit Gubârî Efendi'nin usta kalemiyle yazılmışlardır.
Padişah hazretlerinin tahta çıkışında kadı olan Bursalı Haşimî Mehmet Efendi, tablo şeklinde çok güzel tam bir tarih yazmıştır ki, hangi taraftan hesap yapılırsa yapılsın aynı tarihe rastlanıldığından aşağıda vermeyi uygun görüyoruz. Hatta [acâyib san’at icrâ etmişdir] tamlaması da gene tarihtir.Kapının iki tarafında aşağıdaki tarihler yazılıdır:
Ve târih-i câmi’i es-sultân Ahmed etemm ba-limen el celîl
1617
Ve ibtidâ-i fî el salavât-ı leyl ül-kadr ve târih-i sallâ leyl ül- kadr
1617
Meydana bakan kapının üzerinde kelime-i tevhid ile alt tarafında [inne’s-salâte kânet ale’l mü’minîne kitâben mevkuta] (Muhakkak namaz müminlerin üzerine vakitle farz kılınmıştır) ayeti ve kapının sağ tarafında [nasrun minellahî ve fethun karîb] (Allah’tan yardım ve yakın bir zafer) ve soldaki üzerinde [ve beşşiri’l-müminîne yâ Muhammed] (Müminleri müjdele ey Muhammet) yazılıdır.
İç tarafında da [ellezîne hum alâ salâtihim Yuhfezûn ulâike fî cennetin mukremûn] (Namazlarını muhafaza eden o kimseler cennette ikram görecek olanlardır) ayeti yazılıdır.
Türbe, ölümünden üç yıl sonra yapılmıştır. Tamamlanmasına söylenen tarih şudur:
Sultan Ahmet’in türbesi yüce Cennet’in en yüksek makamı olsun
Türbenin kapısı üzerinde yazılı olan tarihin günümüz Türkçesine çevrilmiş şekli aşağıdadır:
Mekânı Cennet olan padişah, cennetlik hakan oldu
Cemşid (*) doğruluğunda Dara (**) ve güneş yüceliğinde
Yani Şah Süleyman kadar değerli Sultan Ahmet ki
Şahlar huzuruna yüz sürer
Gördü ki bu dünya ölümsüz değil, mevkisi sürekli değil
Sultan cennetin kapılarını açık bırakmaya niyet etti
Hadi bak temiz ruhu göğe yükseldi
Temiz vücuduna bu kabir ferahlık mekânı oldu
Ya Allah, Hakanın yerini cennet kıl
Yüce Cennette lütfunla kolaylık sağla
Yüce türbenin tamamlanmasına tarihin ölçüsünden
Sultan Ahmet’in türbesi, yüce cenneti olsun
1619
(*) Dâver-i Cemşid: Doğu edebiyatı mahsullerinde Hz. Süleyman'a verilen isimlerden biri. Cemşid'in oğlu.
(**) Dârâ: Eski Fars (İran) hükümdarlarından dokuzuncusu Keykubat'ın bir ismi.
Türbenin duvarı [Sûre-i Mülk] ve [Âyet-el Kürsî] ile süslenmiştir.
Caminin mimarı olan Mehmet Ağa’nın türbesinin duvarında bulunan taşta yazılı olan tarih aşağıdadır:
Hayır yapan Cennet içinde ebediyen memnun olsun
Amelleri iyilik defterine yazılsın
Ahmet Han’ın camisini yaptıranın yüceliği sürekli olsun
Mimarbaşı hazretlerinin sonu şen olsun
Onun adı Mehmet’tir ve yüce çabalarıyla
Bu hoş binayı yaptı, mahşere kadar meşhur olsun
Hiç yapılmamıştır böyle yüce bina, olamaz
Bir eser konulmuştur ki zaman zaman sözü edilse
Padişah hazretlerinin niteliği hakkında söylenmiş olan bir kasidedir:
Mübarek olsun, ne güzel, Allah esirgesin
Âlemin şahı ki, sonsuz bolluk olmuş
Adaletli, heybetli tahtın hükümdarı
Cömertliği, himmeti ve yüce şanı ile iftihar edilen
Ülkenin dininin ve İslam dünyasının koruyucusu
Cömertlik kaynağı ve Allah’ın ihsanı
Ömer’in adaleti, Ali’nin ahlakındaki o padişah ki
Osmanlı soyu onunla şereflendi
Niyeti hayır içindir her zaman, olsun
Öyle bir cami ki hoş düzenlenmiş ve güzel yapılmış
Ne güzel mabet ki içinde hep mübarek ilim bulunur
Orada bir secde eden Allah’ın rahmetini alır
İtibarını, yüce cami daha da yükseltti
Sonuçta Atmeydanı’nın içerisi dua doldu
Nef'î
____________________________________________________________________________________
Sultan Ahmet Parkı ve İstanbl'n Eski Eserleri (Bölüm 1)
Eski İstanbul (Bölüm 28) SON Eski İstanbul (Bölüm 27)
Eski İstanbul (Bölüm 26) Eski İstanbul (Bölüm 26) Eski İstanbul (Bölüm 25)
Eski İstanbul (Bölüm 24) Eski İstanbul (Bölüm 23) Eski İstanbul (Bölüm 22) Eski İstanbul (Bölüm 21)
Eski İstanbul (Bölüm 20) Eski İstanbul (Bölüm 19) Eski İstanbul (Bölüm 18) Eski İstanbul (Bölüm 17)
Eski İstanbul (Bölüm 16) Eski İstanbul (Bölüm 15) Eski İstanbul (Bölüm 14)
Eski İstanbul (Bölüm 13) Eski İstanbul (Bölüm 12) Eski İstanbul (Bölüm 11)
Eski İstanbul (Bölüm 10) Eski İstanbul (Bölüm 9)
Eski İstanbul (Bölüm 8) Eski İstanbul (Bölüm 7) Eski İstanbul (Bölüm 6)
Eski İstanbul (Bölüm 5) Eski İstanbul (Bölüm 4) Eski İstanbul (Bölüm 3)
Eski İstarbul (Bölüm 2) Eski İstarbul (Bölüm 1) Nusretiye Camisi
İstanbul Namazgâhları-6 İstanbul Namazgâhları-5 İstanbul Namazgâhları-4
İstanbul Namazgâhları-3 İstanbul Namazgâhları-2 İstanbul Namazgâhları-1
Yeni Cami Hünkâr Kasrı Cami Alemleri Sadaka Taşları
Eb-ced Hesabı ve Tarih Düşürme Sıbyan Mektebleri
Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 3) Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 2)
Bu bölüm çeşitli tarihi konulara yer verilecektir. İlk olarak zaman içerisinde bütün İstanbul'daki tarihi eserlin tahrib olmasına sebep olan "İstanbul Depremleri" yazısı verilmiştir.
© 2011-2019 | H.Veysel Güleryüz